Bu yüzyılın en büyük felaketi olan koronavirüs, sosyal ve ekonomik hayatı, hareket ve seyahat gibi temel özgürlüklerimizi teslim aldı. Hızla yayılan pandemiyi durdurmak için alınan önlemler çerçevesinde sınırlar bir anda kapandı. Tüm dünyayla seyahat bağlantımız koptu. Avrupa’nın birçok ülkesinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İnsanlar evlere hapsoldu. Hükümet yetkilileri bu yıl tatil planı yapmayın çağrılarında bulundu. Almanya dünya genelinde 14 Haziran’a kadar seyahat uyarısı yayınladı. Ancak pandeminin yavaşlamasıyla birlikte normal hayata dönmek için önlemler yavaş yavaş gevşetilmeye başladı. Almanya 15 Haziran’dan itibaren Avusturya, İsviçre ve Fransa’ya sınır kontrollerini kaldırma kararı aldı. Hemen devamı geldi. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas pazartesi günü AB dışişleri bakanlarıyla seyahat sınırlamalarının gevşetilmesini görüşecek. Tüm bu adımlar bu yaz başta Türkiye ve başka ülkelerde yaz tatili umutlarını canlandırdı. Bu yaz tatili eğer şartlar elverirse, yine de alıştığımız yaz tatillerine benzemeyecek. Çünkü pandemi bitmedi. Bu nedenle tatil sınırlı ve kurallar içinde geçecek. Tatil ülkelerinde durum nasıl ve yaz tatiline nasıl hazırlanıyorlar?

TÜRKİYE

Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Denizi sahilleri, antik kentleriyle Avrupa ülkelerinin de gözde tatil ülkesi olan Türkiye turizm sezonunu açmak için önemli hazırlıklar yapıyor. Korona önlemleri yavaş yavaş gevşetiliyor. Mayıs sonunda iç turizmin, temmuzda ise dış turizmin adım adım başlaması planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Mayıs sonu itibariyle ufak ufak başlayacağız turizm trafiğine” dedi. Oteller turizme açılması için sertifika alacak. Sertifikayı almak için 132 kriteri yerine getirmesi gerekiyor. Bu kriterlerin başında 1.5 metre sosyal mesafe, sıkı hijyen önlemleri ve personelin pandemi eğitimi alması geliyor. Tüm bu kriterler düzenli denetlenecek ve sertifikalar buna göre her ay yenilenecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı ayrıca Dışişleri Bakanlığıyla birlikte Türkiye’ye yolcu trafiği yapan ülkelere birer niyet mektubu hazırladı. Davet içerikli niyet mektubunda sertifikasyon detayları, Türkiye’nin sağlık altyapısı, yoğun bakım yatak ve ambulans sayıları detaylı yer alıyor.

AÇIK BÜFE SUNU MU: Oteller aldıkları sertifikaları tesise asacak. Sertifikanın bir barkodu olacak. Misafirler cep telefonlarıyla barkodu okutup otelin koronaya karşı aldığı önlemler ve denetleme sonuçlarını görebilecek. Otelde açık büfe kalacak, sadece sunum şekli değişecek. Büfede aşçı duracak ve herkese istediği yemeği tabağına aşçı koyacak. Plajlarda da 1.5 metre sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyulacak. Odalar, çıkan kişiden sonra 4-8 saat arası havalandırılacak. Çarşaflar tek kullanımlı olacak. Odaların temizliği ultraviyole ışınları ile gözden geçirilecek. Personelin sağlığı takipte olacak. Her hizmet sonrası dezenfeksiyon uygulanacak. Antalya havaalanı başta olmak üzere tüm merkezi havaalanları, Kapıkule ve İpsala karayolu gümrük kapılarında sağlık bakanlığı test merkezleri kuracak. Her yolcu pasaport kontrolünden önce korona testinden geçecek. Test 2-3 dakika sürecek. Yolcunun Türkiye’deki adresi kaydedilecek. Test sonuçları 5-6 saat içinde sonuçlanacak. Testin pozitif çıkması durumunda yolcuya Türkiye’deki adresinden ulaşılacak.

İTALYA

Başbakan Giuseppe Conte, deniz kenarında yaz tatili için umut verdi. Ancak İtalya bu sene daha çok iç turizme ağırlık verecek. Pandeminin çok ağır yaşandığı İtalya’ya yurtdışından seyahat ne zaman mümkün olur, henüz çok uzak görünüyor. Güney Tirol bölgesinde mayıs ayı sonunda otellerin açılması planlanıyor. Ülkede plajlarda sosyal mesafe kuralı yoğun tartışma konusu. Güneş şemsiyelerinin birbirinden beş metre aralıklarla konulması ve şezlongların her seferinde dezenfekte edilmesi ve plajlara rezervasyon usulü alınması tartışmaların başını çekiyor. Ama İtalya’da şu an halen bir bölgeden başka bir bölgeye seyahat etme yasağı bulunuyor.

İSPANYA

Avrupa’da pandemiyi en ağır yaşayan ülkelerden biri olan İspanya’da dış turizm şu an sallantıda. Sınırlar halen kapalı. Ülke içinde seyahat yasağı var. Ayrıca 15 Mayıs itibariyle karantina uygulaması başladı. Ülke dışından gelenler 14 gün karantinaya alınacak. Uygulama korona alarm durumu bitinceye kadar devam edecek. Ama önlemler de bir yandan hafifletiliyor. Oteller çok sıkı şartlar altında bazı bölgelerde açılmaya hazırlanıyor. Ayrıca Almanya havayolları Lufthansa ve yan kuruluşu Eurowings haziran ayı itibariyle virüsün hafif olduğu Mallorca’da Balear adalarına tatilcileri götürmeyi planlıyor.

YUNANİSTAN

Yunanistan daha ekonomi krizini atlatamadan şimdi korona kriziyle sarsıldı. Turizm gelirleri ekonomisinin can damarı. Öteki Avrupa ülkelerine kıyasla korona pandemisini çok hafif geçiren Yunanistan, 18 Mayıs’tan itibaren ülke içinde seyahat izni getiriyor ve temmuz ayından itibaren ise turizm sezonunu açmayı planlıyor. Plaj ve havuzlarda güneş şemsiyelerinin birbirinden 3 ile 5 metre arasında mesafeli olması tartışılıyor. Ayrıca otellerde açık büfe mi yoksa yemek masaya mı servis edilecek sorusu da tartışma konusu. Virüsün yayılmasını önlemek için yatakların her gün yapılmaması gerektiği düşünülüyor.

FRANSA

Fransızlar bu yıl sadece denizi seyretmekle yetindi. Sokağa çıkmayı önemli ölçüde sınırlayan önlemler adım adım gevşiyor. Akdeniz ve Atlantik sahillerinin açılması umudu canlandı. Atlantik sahillerinde bazı plajlar yüzmek ve balık tutmak için açıldı. Kuzey ve güneydeki plajların da açılması bekleniyor. Akdeniz’deki Korsika Adası için ise seyahat yasağı var. Korsika şu an turist istemiyor. Kafe ve restoranlar Fransa’da virüsün az olduğu bölgelerde 2 Haziran’da açılacak. Hükümet Fransızlar için yaz tatilinin mümkün olacağı görüşünde. Paris’in simgelerinden Eifelturm ve Louvre müzesinin eylül ayından önce açılması beklenmiyor.

HIRVATİSTAN

Adriyatik Denizi kenarındaki Hırvatistan da uzun sahilleri ve zengin koylarıyla bir turizm ülkesi. Turizm gelirleri ekonomisinin can damarı. O nedenle sınırlarını Avrupa’ya bir an evvel açmak istiyor. Seyahat sınırlamaları hafifletildi. Hırvatistan’da teknesi ve emlak sahibi olanlar, ekonomik amaçlı gelenler karantina uygulamasına tabi tutulmayacak.

AVUSTURYA

Alpler cumhuriyeti Avusturya korona krizinin yol açtığı ekonomik açığını turizm gelirleriyle bir ölçüde telafi etmeyi hedefliyor. Göl ve dağ turizmiyle ünlü Avusturya’ya korona öncesi rezervasyonlar halen duruyor. Rezervasyon yapmış olanların bu haklarını kullanabilecekleri görünüyor. Almanya 15 Haziran itibariyle Avusturya sınır kontrollerini kaldıracak. Turistik tesisler yavaş yavaş açılıyor. Restoran ve kafeler 8 hafta aradan sonra 15 Mayıs itibariyle hizmete başladı. Gelecek hafta müzeler, teleferikler, eğlence parkları ve saraylar açılacak.

Deniz ve havuzlar Koronavirüs riski taşıyor mu?

Aralık ayının sonunda ortaya çıkan Koronavirüs salgınıyla yaklaşık 6 aydır dünyada mücadele sürüyor. 2020 yazını kaçırmak istemeyenlerin en büyük hayali tatil yapmak… Bu yüzden en merak edilen soruların başında ‘Denize ya da havuza’ girebilir miyiz? Yaz mevsimine yaklaştığımız şu sıralarda, tatile gidebilecek miyiz? Denizden ve havuzdan, koronavirüs bulaşır mı? geliyor. Peki uzmanlar ne diyor? Sudan virüs bulaşır mı? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nail Özgüneş, açıkladı.

Koronavirüs salgınında süreç; hepimizin de bildiği gibi ülkemizde, vatandaşlarımızın lehine ilerliyor. Pandemi sürecinde; vaka artışı hızı ve ölüm oranları, tüm dünyada kabul gören kriterlerdir. Alınan önlemlerin sonucu olarak; vaka ve ölüm oranlarının azalması, beklenen bir durumdur. Şimdi önemli olan bu değerlerin, sıfıra yaklaşması ya da sıfır olmasıdır. Bunun için bazı fedakarlıklarda bulunarak, önlemleri her açıdan uygulamak, oldukça gereklidir. İnsanlarımızın büyük çoğunluğu, Sağlık Bakanlığımızın bildirdiği bu önlemlere uyum sağlamış ve deneyim kazanmıştır. Bu korunma yöntemleri, artık bir alışkanlık haline gelmektedir. Elbette her toplumda, aykırı davranan kişiler çıkacaktır. Bu durum, önlemlere ve yasaklara ciddi bir şekilde uyum sağlayan, maske kullanan, kalabalık ortamlara girmeyen, el hijyenine özen gösteren, gerekmedikçe sokağa çıkmayan insanlarımızı; moral olarak olumsuz etkilememelidir. Unutulmamalıdır ki; yüksek oranda uyum, genelde tam başarıyı getirir. İnsanlarımız için bunun karşılığında alabilecekleri en büyük ödül, normale yakın bir yaşam sürecine kavuşmaktır.

Bu yaz nasıl geçecek? Yaz mevsimine yaklaştığımız şu sıralarda; tatil yapabilecek miyiz ya da nasıl ve ne şekilde geçirebileceğiz sorusu, herkesin aklına gelmektedir. Tatil çoğu zaman, bulunduğumuz yerin dışına çıkmak anlamı da taşır. Buna göre öncelikle, nasıl bir ulaşım sağlayacağımız önemlidir. Ulaşım hangi şekilde olursa olsun; ister uçak otomobil şeklinde, ister özel otomobille deneyimlerimiz esas yani ana önlemler ile örtüşebilmelidir. Hangi yolla amaçladığımız yere gidersek gidelim, yanımızda bulunan kişilerden belli ölçülerde uzak duracağız. Ailemiz ile birlikte bir seyahat söz konusuysa; bu konuda biraz daha hoşgörülü olunabilir ancak, ailemiz dışındaki yakın olmak zorunda kaldığımız insan topluluklarına, mümkün olduğunca kısa süreli ve belli bir mesafede kalmaya çalışmalıyız. Seyahat ile ilgili işlemlerimiz sırasında; mümkün olduğu kadar az eşya ya da objeye temas etmeli, en kısa sürede işlemlerimizi bitirerek, o bölgeden uzaklaşmalı ve bu işlemler bittikten sonra en yakın lavaboya giderek iyice ellerimizi yıkamalıyız. Özel aracımızla seyahate giderken de, mümkün olduğunca konaklama yerlerindeki insanlardan uzak durmalıyız. İhtiyaç olduğu kadar yakınlaşmalı, ihtiyaç olduğu kadar alışveriş yapmalı ve fazla temasta bulunmamalıyız.

Havuz ve denizler koronavirüs riski taşıyor mu?

Denizden yararlanılacak bir tatil bölgesine gidiyorsak; bulunduğumuz ortam neresi olursa olsun, plajlar dahil insanlara belirli bir mesafede (bildiğimiz gibi bu iki metreye kadar olabilir) uzak durmak durumundayız. Olağanüstü büyük olan deniz suyu, virüsler için bir depo olamaz. Bu bakımdan deniz suyundan, hatta havuz sularından; koronavirüsün insanlara ulaşması mümkün değildir. Esasen bu gibi virüsler; aşırı nem ve ıslaklığa karşı duyarlıdırlar ve onlar için bir avantaj değildir, aksine bu bizim için avantajdır. Bu bakımdan denizlerden yararlanmanız için bir engel yoktur. Tatilimizi geçirdiğimiz sürede; sağlığımızı bozacak davranışlardan kaçınır, sosyal mesafe kuralına uyar, iyi beslenir ve kendimize iyi bakarsak bu zorlu virüse karşı her zaman, daha avantajlı durumda olacağımız bir gerçektir.

Araştırmalar ne diyor?

Yapılan araştırmalar, koronavirüsün deniz ve havuz suyundan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmalarda, deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğunun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği belirtiliyor. Ancak bilim insanlarının ve kamu sağlığı uzmanlarını, plaj ve havuz kenarı gibi ortak alanlarda sosyal mesafe kurallarının ihlal edilmesi daha çok kaygılandırıyor.

BBC’nin haberine göre, geçmişte yapılan araştırmalar, koronavirüs ailesine bağlı virüslerin oda sıcaklığındaki bir suyun içinde 12 saate kadar yaşadığını ortaya koyuyor. Ayrıca, bilim insanları, koronavirüsün kanalizasyonla deniz, nehir ve göllere taşınabileceği uyarısı yapıyor. Bununla birlikte, virüsün sudan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğu belirtiliyor. Arizona Üniversitesi Su ve Enerji Sürdürülebilir Teknolojiler Merkezi’nin Direktörü Dr. Ian Papper, virüsün yüzmeyle bulaşabileceğine dair herhangi bir bulgu olmadığını söyledi. ABC’ye konuşan Papper, “Covid- 19’un su yoluyla bulaşma olasılığının çok düşük olduğunu tahmin ediyoruz” dedi.

Koronavirüs sürecinde denize ve ya havuza girmek tehlikeli mi? ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de, internet sitesinde yayımladığı bilgi notunda virüsün havuz, spa, hamam gibi ortamlardan bulaştığına dair herhangi bir kanıt olmadığını belirtti. CDC’den yapılan açıklamada, “Covid-19 hastalığının ortaya çıkmasına neden olan virüsün, havuz, sıcak jakuzi, spa veya su oyunları alanlarından insanlara bulaşabileceğine dair herhangi bir kanıt bulunmuyor.

Uygun işletme ve klor ve bromin maddeleri kullanılarak yapılan dezenfektan gibi uygun bakımlarla, bu tesislerde suyun içindeki virüsün de etkisiz hale getirilmesi gerekiyor” denildi. Bilim insanları, virüs parçacıklarının suyu kirletebileceğini ancak deniz, okyanus gibi geniş su alanlarında bu miktarın önemsenmeyecek kadar düşük olacağını vurguluyor. İspanya’da Bilimsel Araştırmalar Üst Konseyi (CSIC), denizde çözülme olması ve yoğun tuz bulunmasının virüsü etkisiz kılabileceğini belirtti. CSIC konuyla ilgili araştırması hakkında yaptığı açıklamada, “Denizde çözülme ve tuz miktarının yüksek olması, virüs yükünün azalması ve böylece etkisiz hale gelmesine katkıda bulunan unsurlar gibi görünüyor” dedi.

Havuz söz konusu olduğunda ise klor gibi dezenfektan maddelerin virüsü etkisi hale getirdiği ifade ediliyor. Havuz suyu kalitesiyle ilgili çalışmalar yapan İngiltere Havuz Suyu Değerlendirme ve Danışma Grubu (PWTAG), salgın sırasında yüzmenin güvenli olup olmadığıyla ilgili İngiltere Kamu Sağlığı değerlendirmeler yaptığını açıkladı. PWTAG’dan yapılan açıklamada, salgın sırasında yüzmenin “genel olarak güvenli olduğu” belirtildi. Açıklamada, “Bu dönemde yüzmek, kamu sağlığı açısından genel olarak güvenli. Havuzda bulunan su ve klor, virüsün etkisiz hale gelmesine yardımcı olur” denildi.